...
 

Hangar Ankara

0 SEPETİM (0)

Alışveriş sepetinizde ürün yok

Blog

RSS

Ramazan ayında beslenme, normal beslenmeye göre çok daha özen göstermeyi gerektirir. Normal düzeninizde beslenmemizi daha rahat planlayabilir ve eksik aldığınız besin ögelerini diğer öğünlerde tamamlayabilirsiniz. Fakat ramazan ayında öğün sayısı sınırlandığı için bu imkan azalmış olur. Buna ek olarak Ramazan ayında sağlıklı ve dengeli beslenmek gün içerisinde daha enerjik hissetmenizi ve açlık saatlerini daha rahat geçirmenizi sağlar.

 

KAÇ ÖĞÜN BESLENMELİYİM ?

Sahur, iftar ve ara öğün olarak en az 3 öğünlü bir beslenme planı sağlığınızı korur. Günlük ihtiyacınıza göre 1 veya 2 ara öğün yapabilirsiniz. Gün içerisinde almanız gereken besin ögelerini öğünlere dağıtarak kan şekeri dengesini sağlar ve vücudunuza yüklenmemiş olursunuz.

 

SAHUR ÖĞÜNÜNÜ ATLAMALI MIYIM ?

Sahur öğünü, gün içinde kan şekerinizi dengede tutmak için önemlidir ve sizi gün içerisinde enerjik tutar. Ayrıca açlık sürenizi kısaltarak metabolizmanızın yavaşlamasına engel olur. Bu sebeple atlamamalısınız.

 

ÖĞÜNLERİMDE NE TÜKETMELİYİM ?

-Öğünlerinize 1 bardak su ile başlamalısınız.

Sahur öğününü, kahvaltı şeklinde yapabilirsiniz. Tokluk sürenizi uzatmak için tam tahıllı ekmek, kaliteli protein kaynağı olan yumurta, zeytin veya ceviz gibi yağlı tohumlar, peynir, söğüş sebze ve yeşillikler ile tamamlayabilirsiniz.

Tuzlu besinler su ihtiyacınızı artıracağı için peynir ve zeytin gibi besinleri çok tuzlu tüketmemelisiniz.

İftar öğününde, su içtikten sonra bir kase çorba tüketilebilir. Çorbaların çok unlu ve yağlı olması midenizi rahatsız edebilir. Mercimek, tarhana ve sebze çorbaları tüketebilirsiniz. Çorbadan sonra 5-10 dakika bekledikten sonra diğer yemeklere geçmek daha iyi olacaktır.

Bir kurubaklagil yemeği veya sebze yemeği ile birlikte makarna veya pilav tüketebilirsiniz. Kilo kontrolü ve kan şekeri dengesi için pilav, makarna ve ekmek/pide tüketirken miktarlarına dikkat etmelisiniz.

Öğünlerinize yoğurt  ve salata ekleyerek daha dengeli hale getirebilirsiniz.

Ara öğün/öğünler için süt ürünleri ile birlikte meyve tüketebilirsiniz. Ramazan ayında meyve tüketimi azaltılabiliyor, günlük en az 2 porsiyon meyve tüketmelisiniz. Haftanın 1-2 günü hafif tatlılar tüketilebilir.

 

RAMAZANDA KİLO KONTROLÜ SAĞLAMAK İSTİYORUM, TATLI TÜKETEBİLİR MİYİM?

Haftanın 1-2 günü hafif, sütlü tatlılar tüketilebilir. Porsiyon kontrolüne dikkat etmelisiniz. Yemeklerden hemen sonra tüketmek yerine 1-2 saat sonra tüketmeniz daha iyi olacaktır.

 

NELERE DİKKAT ETMELİYİM ?
  • Yemeklerinizi yavaş yavaş ve çok çiğneyerek tüketin. Hızlı yemek, uzun süre boş kalan midenize yük oluşturur. Sindirim sistemi sorunlarına, ani tansiyon ve şeker yükselmelerine sebep olabilir.
  • Ramazan ayında sıvı ve mineral kayıpları yaşanabilir. Bu sebeple su tüketimine çok dikkat etmelisiniz. Yemeklere başlarken, yemekten sonra ve kalan vaktinizde mutlaka su bol için. Tansiyon vb. bir hastalığınız yok ise maden suyu tüketebilirsiniz.
  • Yemek yedikten hemen sonra yatmamalısınız.
  • Çok tuzlu, baharatlı ve yağlı besinler tüketmemeye özen gösterin.
  • Kızartma, kavurma gibi pişirme yöntemleri yerine ızgara, fırında pişirme gibi yöntemler tercih etmelisiniz.
  • Gün içerisinde hareketsiz kalmamaya özen gösterin.


 Dyt.Ebru Selin Çalık  https://www.diyetisyenebruselin.com.tr/

Devamını Oku

Pirinçler ılık suda yarım saate yakın ıslatılır.
Islatılan pirinçler nişastası gidene kadar yıkandıktan sonra, 1 bardak sıcak su ile yarım dakika açık ateşte pişirilir. Daha sonra kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirilir.
Pişen pirinçler 15 dakika boyunca dinlenilir.
Pişen pirinçler kaba alındıktan sonra soğumaya bırakılır.
Küçük bir kasede tuz, şeker ve pirinç sirkesi eriyene kadar ısıtılır. Arkasından hemen pirinçler eklenerek homojen şekilde karıştırılır
Pişen pirinçler dinledikten sonra, soğumaya bırakılır.
Jülyen doğranan havuçlar, avokado, salatalık kurdan gibi ince olacak şekilde kesilir.
Nori yaprağının parlak kısmı öne gelecek şekilde hasır servisin üstüne koyulur.
Dinlendirilen ve soğuyan pirinç üç eşit parçaya ayrılır. Her bir nori yaprağına 3'te bir oranında pirinç eklenir ve yaprağa her bir yanına eşit miktarda dağıtılır.
Yaprağın bir tarafına avokado, salatalıklar ve havuçlar koyulur.
Yaprakların üzerine salamura somon eklenir. Hasır servis ile yavaş yavaş sıkılarak rulo haline şekline getirilir.
Rulonun iki ucundaki sarkan parçalar ıslatılmış bıçakla kesilir.
İsteğe göre dilimlenen sushiler soya sosu ile yenir.

Devamını Oku
7 Mart 2023 Salı sushi tarifi Yorumlar(0)

Sağlıklı olmak, bir insanın en temel ihtiyacı ve hakkıdır. Gıda ürünleri ise sağlımızı en kolay etkileyecek etmenlerin başında gelir. Dolayısıyla gıda ürününün güvenliği, ürünü kullanan tüketicinin mutlak bir talebidir ve üretici firmalarda tamamıyla yönetimin sorumluluğudur. O nedenle kalite sistemi terminolojisine göre; gıda güvenliğinde mutlak ve değişmez bir kaliteye sahip olmak gerekir. Bir yönetici, işletmesinde sürekli olarak, hijyen standartlarına uygun üretim yapılmasını ve üretip sattığı her parti ürünün güvenli olmasını istiyorsa Gıda Güvenliği Kontrol Sistemi’ni kurmalı, sürekliliğini sağlamalı ve desteklemelidir
Ürünün ancak çok küçük bir miktarını analiz edebilme durumu göz önüne alındığında sürekli analiz sisteminin yalnız başına tam bir güvence sağlamadığını bilmek gerekir. O halde tüm yönetim aşamalarını daha sistematik bir şekilde ele alan ve önleyici nitelikte bir metot kullanılmalıdır. HACCP Hazard Analysis Critical Control Points (Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları) kavramı bu ihtiyaca sistematik ve mantıksal bir yaklaşım getiren bir sistemdir. Avrupa birliği ile entegrasyonda da en önemli konulardan olan Gıda Güvenliği, Tarım Bakanlığı gibi resmi kurumların denetimlerinde ve Gıda Kodeksi isteklerinde de yaklaşık olarak bu standardın bütün isteklerini içerecek şekilde karşımıza çıkmaktadır.

Gıda güvenliği nedir?
Gıda güvenliği, gıda kaynaklı hastalıklara neden olan biyolojik, fiziksel ve kimyasal etkenleri önleyecek şekilde gıdaların işlenmesi, hazırlanması, depolanması ve tüketiciye sunulmasını içeren bir sistem döngüsüdür. Güvenli gıda; her türlü bozulma ve bulaşmaya yol açan etkenlerden arındırılmış tüketime uygun halde olan gıdadır. Gıda kaynaklı hastalıklar insan sağlığı üzerinde; özellikle çocuklar, yaşlılar ve hamilelerde ciddi bir tehlike oluşturmaktadır. Dünya sağlık organizasyonu (WHO) gıda güvenliğini; dünyada en yaygın sağlık problemlerinden ve ekonomik verimliliği düşüren önemli nedenlerden biri olarak nitelendirmektedir. Gıda güvenliği programlarının uygulanmasıyla bu tehlikeler en aza indirilir.

Hijyen: Hijyen kelimesi, Yunancada sağlık anlamındaki ‘hygies’ kelimesinden türemiştir. Ve sağlık bilimi, sağlık hizmetleri, koruyucu hekimlik gibi konuları kapsar. Sağlıkta gerekli koşulların sağlanması ve sürdürülmesi için öngörülen uygulamalardır. Sözlük anlamı ise; ferdin veya toplum olarak insanların sağlığının korunması ve geliştirilmesine çalışan beslenme, sağlık ve çevre konularındaki bilgileri bir sentez halinde uygulayan bilim dalıdır.

Gıda Hijyeni: Gıdanın kullanım amacı dikkate alınarak tehlikenin kontrole alınması ve gıdanın insanlar tarafından tüketiminin uygunluğunun sağlanması için, gerekli her türlü önlem ve koşullar olarak tanımlanmaktadır. Herhangi bir gıdanın temizliği ve tümüyle hastalık yapan etmenlerden arındırılmış olması demektir.

Sanitasyon: Sağlığa uygun duruma getirmek demektir. Temizlik ve dezenfeksiyonun sonucunda elde edilir.

Gıda Sanayinde Sanitasyon: Gıda üretiminde hijyenik koşulların oluşturulması ve korunması demektir. Gıda hammaddesinin ambalajlanması, taşınması, depolanması ve satışı sırasında çeşitli kaynaklardan bulaşabilecek mikropların engellenmesidir.

Sterilizasyon: Ortamın bütün canlı mikroorganizmalardan, canlı sporlardan ve virüslerden arındırılmasıdır.

Dezenfeksiyon: Cansız maddelerdeki patojen mikroorganizmaların fiziksel veya kimyasal yöntemlerle öldürülmeleri veya üremelerinin durdurulmasıdır.

Antiseptik: Mikropları öldürebilen veya üremelerini durdurabilen maddelere denir.

Toprakta, suda, hayvanlarda ve insanlarda pek çok tehlikeli mikrop bulunur. Bu mikroplar, eller, temizlik bezleri, doğrama tahtası gibi mutfak aletleriyle taşınarak gıda kaynaklı zehirlenmelere ve hastalıklara neden olur.
• Temizliğe önem verin.
• Yemek yapmaya başlamadan önce ve sırasında ellerinizi sık sık yıkayın.
• Yemek yaparken kullandığınız aletler ve tezgahı temizleyerek mikroplardan arındırın.
• Mutfağınızı ve yiyeceklerinizi zararlı böcek, haşere ve hayvanlardan arındırın.
Özellikle et, kümes hayvanları ve deniz ürünleri gibi çiğ gıdalarda ve bunların sularında tehlikeli mikroplar olabilir. Bu tehlikeli mikroplar yemek hazırlama sırasında diğer gıdalara bulaşabilir.
• Pişmiş ve çiğ gıdaları ve bu gıdaların bıçaklarını, doğrama tahtalarını, temizlik bezlerini vb. aletlerini ayrı tutun.
• Et, balık, tavuk gibi yiyecekleri diğer gıdalarla temas ettirmeyin.
Yapılan araştırmalar 70ºC’ye kadar ısıtılan gıdalardaki tehlikeli mikropların yok olduğunu ve bu yiyeceklerin yenmesinin güvenli olduğunu göstermektedir. Özellikle kıyma, rosto, iri kemikli et parçaları ve bütün tavuk pişirirken buna dikkat edin.
• Et, tavuk, yumurta ve balık gibi gıdaları iyice pişirin.
• Çorba ve sulu yemekleri tamamen piştiğinden emin olana dek kaynatın (70ºC). Et ve tavuğun suyu kanlı değil berrak olmalıdır. En iyisi termometre kullanmaktır.
• Pişmiş yemeği tekrar ısıtırken tamamen ısınmasına dikkat edin.
Mikropların üremeleri için uygun sıcaklık aralığı 5 ºC ila 60 ºC arasındadır. Bu sıcaklıkların dışında bazı istisna mikroplar dışındakilerin üremeleri yavaşlar veya durur.
• Pişmiş yemekleri oda ısısında 2 saatten fazla bırakmayın, yiyecekleri buzdolabında saklamaya özen gösterin.
• Pişmiş yemekler tabağa koyulana dek sıcak tutulmalıdır.
• Yiyecekleri buzdolabında olsa bile uzun süre saklamayın.
• Donmuş gıdaları oda ısısında bekleterek çözmeyin.
Su ve buz da dahil, ham mamullere tehlikeli mikroplar ve kimyasal maddeler bulaşmış olabilir. Hasarlı ve yumuşamış yiyeceklerde zehirli kimyasal maddeler oluşabilir.
• Temiz su kullanın.
• Ezik, çürük olmayan taze gıdaları seçin.
• Pastörize süt gibi, mikrop arındırma işleminden geçmiş gıdaları seçin.
• Çiğ yenilecek sebze ve meyveleri iyice yıkayın.
• Son kullanma tarihi geçen gıdaları yemeyin.
GIDALAR NASIL KİRLENİR?
Fiziksel Kirlenme Fiziksel kirlenmeye gıda olmayan yabancı maddeler, cam kırıkları, saç, sinek vb. dış etkenler neden olur. Fiziksel riskler normal olarak gıda kaynaklı hastalıklara sebep olmaz, ancak insan vücuduna zarar verirler. Örneğin; Taşlar, dişleri kırabilir Cam ve sert plastik, ağızda ve boğazda kesikler oluşturabilir. Balık kılçıkları, tavuk kemikleri, boğaza kaçabilir.

Kimyasal Kirlenme Kimyasal bulaşmaya; gıdaların yetiştirilmesi sırasında kullanılan tarım ilaçları, yemek yenilen tabak, çatal vb. araçların iyi durulanmamaları nedeniyle üzerlerinde kalan deterjanlar, gıda üretim basamaklarında kullanılan makinelerin temizliğinde kullanılan deterjanlar, temizlik malzemeleri, dezenfektan kalıntıları, gıda ambalajında kullanılan renkli plastikler vb. neden olur.

Biyolojik Kirlenme Besinin bileşiminde doğal olarak bulunan zehirli maddeler (yeşillenmiş ve filizlenmiş patates, zehirli bal, bazı mantar türleri vb.), yiyeceklerin uygun koşullarda saklanmaması, hijyenik koşulların yeterince sağlanamaması nedeniyle üreyen mikroorganizmalar (küfler, parazitler, virüsler, bakteriler) biyolojik kirlenmeye neden olan etmenlerdir. Mikroorganizmalar içerisinde besin güvenliğini tehdit eden, besinler aracılığı ile oluşan hastalıklara ve besin zehirlenmelerine en fazla yol açan etmenler bakterilerdir.

Çapraz Bulaşma Başka bir gıda maddesinde bulunan kötü mikroorganizmanın temiz gıdaya bulaşmasına denir. Bakterilerin çiğ et, yıkanmamış sebzeler gibi çiğ gıdalardan, pişmiş et, peynir, salatalar gibi yenmeye hazır, çabuk bozulan gıdalara, kirli eller, temiz olmayan aletler vb. yoluyla geçmesidir. Bakteriler, bir gıdanın diğeri bir gıdaya doğrudan teması veya damlaması yoluyla kolaylıkla bulaşabilir. Çapraz bulaşma gıda zehirlenmesinin başlıca sebeplerindendir. Bulaşmanın kontrolü ürün çeşidine göre değişiklik gösterir. Çapraz bulaşmanın engellenmesi için aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir.
• Açık satılan ve yüksek risk grubundaki gıdalar için daha dikkatli olunmalıdır. Bu tip gıdalar fiziksel olarak birbirinden ayrı tutulmalıdır.
• Sergilenen gıdalar uygun şekilde ambalajlanmış veya üzeri kapatılmış olmalıdır.
• Çiğ yiyeceklerde mikroorganizmaların olduğu unutulmamalıdır. Çiğ yiyeceklerin, önceden pişirilmiş veya tüketime hazır yiyeceklere temas etmesi halinde, bakteriler bu gıdalara da bulaşabilir. Bu nedenle çiğ ve pişmiş gıdalar ayrı tutulmalıdır.
• Çiğ etin dış ambalajına, zararlı bakteriler bulaşmış olabilir. Bu nedenle paketli dahi olsa çiğ et, diğer tüketime hazır gıdalardan ayrı tutulmalıdır. Eğer pişmiş ve çiğ yiyecekler aynı soğutucuda saklanacaksa, çiğ gıdaların ambalajlanmış ya da kapatılmış olarak her zaman hazır ya da pişmiş yiyeceklerin altındaki raflara konulması gerekir. Böylece, çiğ yiyeceklerin pişmiş yiyecekler üzerine damlaması engellenmiş olur.
• Çiğ ve pişmiş gıdalar için ayrı ekipmanlar kullanılmalıdır. Eğer ayrı ekipmanlar sağlanamıyorsa, temizlik ve dezenfeksiyona çok dikkat edilmelidir.
• Gıdaların sıcaklık kontrolleri düzenli olarak yapılmalı, kullanımdan önce ve sonra termometreler temizlenmelidir.
• Çiğ ve pişmiş gıdaların aynı tezgâhta hazırlanması durumunda, kişisel hijyene özen gösterilmesi gerekmektedir. Ayrı alet, ekipman, hazırlama alanı, temizlik araçları (bez, sünger, fırça vb) kullanılmalıdır. Bu alet ve ekipmanların ayrımı farklı renk kullanarak ya da farklı renkle işaretlenerek kolaylıkla sağlanabilir
• Çiğ gıdaların hazırlanmasından sonra başka bir gıda ya da alete dokunmadan önce eller mutlaka yıkanmalıdır.

Güvenli Gıdalar Hazırlamak İçin Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) Altın Kuralları
• Güvenli olması için işlenmiş gıdaları tercih edilmelidir.
• Gıdaları iyi pişirilmelidir.
• Pişirilmiş gıdalar derhal tüketilmelidir.
• Pişirilmiş gıdalar dikkatlice saklanmalıdır.
• Tekrar ısıtılan gıdanın her tarafının sıcaklığının en az 70 °C’ ye ulaşması gerekmektedir.
• Pişirilmiş gıdalar ile çiğ gıdaların birbirleri ile temasından kaçınılmalıdır.
• Bütün mutfak yüzeylerini temiz tutulmalıdır.
• Gıdalar böceklerden, kemirgenlerden ve diğer hayvanlardan korunmalıdır.
• Güvenli su kullanılmalıdır.

Devamını Oku

1- WEB SİTESİNDEN EMİN OLUN

İnternette alışveriş yapacağınız sanal mağazanın faaliyet gösteren bir şirketin internet mağazası mı, yoksa sadece internet üzerinde kurulmuş bir mağaza mı olduğundan emin olun. Sitedeki adres ve telefon bilgilerini mutlaka kontrol edin. Dolandırıcılık amacıyla kurulmuş bir siteden alışveriş yapmadığınızdan emin olun. Şikâyet sitelerinde mağaza hakkındaki yorumları dikkate alın.

2- GÜVENLİ BAĞLANIN

İnternet mağazası ile bilgisayarınız arasındaki bağlantının güvenli olması, internetten güvenli bir alışveriş için ön şarttır. Kişisel bilgisayarınız dışında ortak kullanıma açık ve güvenilirliğinden emin olmadığınız bir bilgisayar üzerinden sanal alışveriş yapmayın. Alışveriş yaptığınız sitenin SSL (Secure Sockets Layer) veya SET (Secure Electronic Transactions) protokollerinden birisine sahip olduğundan emin olun


3- 3D SECURE ÖDEME SİSTEMİNİ KULLANIN

3D Secure ile internet üzerinden kredi kartı ve banka kartıyla yapılan alışverişler son derece güvenlidir. Visa ve MasterCard’ın geliştirdiği 3D Secure ile ödeme işlemi sırasında internet mağazasından bağımsız bankanın sunucuları üzerinde bir sayfada güvenlik doğrulaması yapılır ve kredi kartı bilgileriniz internet mağazası tarafından hiçbir şekilde görüntülenemez. Banka işyerine ödemenin alındığı bilgisini gönderir ve ödeme tamamlanır.

4- 3D SECURE YOKSA SANAL KREDİ KARTI KULLANIN

Kredi kartınız ile ilişkilendirilen sanal kartın numarası gerçek kartınızdan farklıdır. Sanal kart limiti anlık olarak değiştirilebildiği için, alışverişinizi yaptıktan sonra limitini sıfırlayarak kartınızın güvenliğini sağlayabilirsiniz. 3D Secure ödeme seçeneği bulunmayan sitelerden alışveriş yaparken sanal kart kullanarak kredi kartınızın güvenliğini sağlayabilirsiniz. Sanal kredi kartı kullanıyorsanız, bankanız ile görüşüp gerçek kredi kartınızı internetten kullanıma kapattırmayı unutmayın.

5- ÖN BİLGİLENDİRME FORMUNU MUTLAKA OKUYUN

İnternet siteleri mesafeli satış sözleşmesi ve ön bilgilendirme formu sunmak zorundadır. Tüketiciler, çevrimiçi alışverişlerde de temel tüketici haklarına sahiptir. Kargo yoluyla ürün teslimatı yapıldığı için internetten alışverişlerde Mesafeli Satış Sözleşmesi geçerlidir. Alışverişinizin satın alma sürecini tamamlamadan önce e-ticaret şirketleri size bu sözleşmeleri sunar ve siz bu sözleşmeleri okuduğunuzun onayını verirseniz alışverişiniz tamamlanmış olur. Bu sözleşmeleri okumadan alışverişinize onay vermeyin. Bu sözleşmeyi sunmayan platformlardan asla alışveriş yapmayın

6- SİTENİN İLETİŞİM BİLGİLERİNİ KONTROL EDİN

Bir sorunla karşılaştığınızda karşınızda muhatap alacağınız biri olmalı. İnternet sitesi üzerinde satış yapan firmaların işletmecileri; tüzel kişiyse ticari unvanlarını, gerçek kişilerse ad, soyadları, telefon, adres ve e-posta gibi iletişim bilgilerini tüketicilerle paylaşmak zorundalar. Bu bilgileri paylaşmayan e-ticaret firmalarından alışveriş yapmayın.


7- KARGO TESLİMATINDA ÜRÜNÜ KONTROL EDİN

Kargo teslimatı sırasında da tüketicilerin hakları bulunuyor. Eksik veya hasarlı gelen ürünler, kargonun geç gelmesi ya da hiç gelmemesi gibi durumlar söz konusu olabiliyor. Tüketicilerin kargo teslimatı sırasındaki hakları, oluşabilecek mağduriyetlerin önüne geçiyor. Haklarınıza sahip çıkın.

8- FATURA VE ÖDEME BİLGİLERİNİZİ SAKLAYIN

Faturalarınızı ve ödeme bilgilerini sakladığınız takdirde yasal yollardan hakkınızı arayabilirsiniz. Bir internet sitesinden alışveriş yaptığınızda, ödeme sonrası karşınıza çıkan ödeme bilgilerinin yer aldığı sayfanın yazılı çıktısını ya da sayfanın ekran görüntüsünü alarak elinizde bir kanıt bulundurun. Ayrıca ürünle beraber gelen faturayı da saklamanızda fayda var. İade yapmak istediğinizde bu faturaya ihtiyacınız olacak. Nasıl geleneksel yöntemle bir mağazadan alışveriş yaptığınızda iade ya da değişim için faturasını saklıyorsanız, internet alışverişinde de aynı yöntemi izleyin.

Devamını Oku